7 Ağustos 2013 Çarşamba

Katılım Bankacılığı-Kapitalizm ve Din

Not:Bu yazıyı daha iyi anlamanız için önceki yazıyı okumanız tavsiye edilir.

Sistemin bizi köleleştirmek için faizi kullandığını, bankaların sistemin yıkılmaz kaleleri olduğunu önceki yazımızda görmüştük. Ayrıca kurandaki şu ayetle de İslamın faize ne denli karşı olduğunu anlamıştık.

BAKARA 278-279:Ey iman sahipleri Allah'tan korkun ve eğer inanıyorsanız ribadan geri kalanını bırakın. Eğer bunu yapmazsanız Allah ve resulünden bir harp ilanı duymuş olun. Tövbe ederseniz mallarınız sizindir; ne zulmeden olursunuz, ne de zulmedilen.

İslam dininde çoğu kaynak tarafından faiz diye çevrilen kelime aslında ribadır. Ribanın kelime anlamı 'mutlak olarak artan,şişen' dir. Anlamı yalnızca bankaların alıp verdiği faizle sınırlı değildir. Emeksiz bir şekilde olduğu yerde artan her şey ribadır. Ve İslam dini ribanın yani haksız kazancın en büyük düşmanıdır. Çünkü riba demek birilerinin aç kalması demektir. Riba yemek açlıktan ölen insanların haklarına tecavüz etmektir. Riba kapitalizmin yani içinde bulunduğumuz sistemin temel direğidir, olmazsa olmazıdır. Bu yüzdendir ki bankalar her şekilde faiz vermesi de alması da yasaklanan bunu yapana 'Allah ve resulden' savaş müjdeleyen bir dinin mensuplarını da siteme çekmek istemiştir. Yaklaşık 1,5 milyar insanın sistemin dışına çıkması bankaların işine gelmeyecek şeydir.Bu yüzdendir ki 'katılım bankacılığı' adı altında faizsiz bankacılık yaptığını iddia eden bankalar açılmıştır. Bu yazının amacı bu iddialardaki doğruluk payını sorgulamaktır.

İnsanların faizden kaçınmak istemesi çok güzel bir şeydir. Katılım bankacılığını kullanan insanlara iyi niyetli iseler lafım yok. Kimsenin beynine girip niyeti hakkında yorum yapamayız.

Bankaların ise gerçekten bir ticaret kurumu olduğuna inanmak ve kazançlarını helal olarak elde ettiğini iddia etmek oldukça zor bir iş.Çünkü bu bankalar zenginin hep zengin fakirin hep fakir olmasını gerektiren kapitalizmle birebir örtüşüyor ve ona hizmet ediyor.Bu İslamla yakından uzaktan alakası olmayan bu sistemin içine Müslümanları da çekiyorlar. En önemlisi bunu Allah'ın kurallarına dayanarak yaptıklarını iddia ediyorlar.Eğer doğru sözlü iseler diyecek lafım yok. Ama eğer bu işte birazcık bile bir yalan varsa insanları Allah ile aldatıyorlar. İşte beni de bu yazıyı yazmaya iten durum ve ilgili ayetler:

FÂTIR 5.Ey insanlar, Allah’ın vaadi haktır! O halde iğreti dünya hayatı sizi aldatmasın.! O aldatıcı, o çok gururlu, sizi Allah ile aldatmasın.

LUKMAN 33.Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Herhangi bir şeyde babanın, evladı; evladın da babası yerine karşılık ödemeyeceği günden ürperin! Allah’ın vaadi haktır; dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. O yaman aldatıcı, sizi Allah hakkında/Allah ile aldatmasın.

HADİD 14.Onlara seslenirler: “Biz sizinle değil miydik?” Derler ki: “Evet, bizimleydiniz. Ancak siz kendinizi yaktınız, bekleyip durdunuz, şüphe ettiniz, hayal ve kuruntular sizi aldattı; nihayet Allah’ın emri geldi. O sinsi aldatıcı, sizi Allah ile aldattı.”

Artık başlayalım.

Faizin İslama ilk girme çabası borç verenin borç alana 'Ben o parayla ticaret yapsam paramı arttıracaktım. Yani sen bana aldığından fazlasını vermelisin' demesiyle baş göstermiştir. Ancak böyle bir durum İslama uygun değildir.Çünkü eğer o para borç verende kalsa ve ticaret yapsa zarar da edebilirdi. Yani ticaret içinde risk faktörünü bulunduran durumları kapsar. Ticarette mutlak artış yani ribadan bahsedilemez. Bu yüzden Allah ticareti helal ribayı haram kılmıştır.

İkinci deneme modern bankacılık çağında bankaya para yatıran Müslümanın ' Enflasyon var paramın değeri azalıyor. Enflasyon oranında faiz almam helaldir' iddiasıyla gerçekleşmiştir. Ancak enflasyon geçmişte olan bir durumdur. Faiz ise geleceği kast eder. Örneğin siz 100 liranızla 100 kilo şeker almayı umut edersiniz ancak bir sene sonra 80 kilo şeker alırsınız bu durum enflasyondur. Bu durumda  bir sene sonra 100 kilo şeker almak için onu 125 lira yapmalı yani bankadan faiz almalısınız. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta şudur: Bir sonraki sene şeker fiyatları düşebilir, sabit kalabilir yada enflasyon oranında artmayabilir.

En komplike girişimiz olan katılım bankacılığına geldik.

Katılım bankacılığı yapan bankalar : Al-baraka Türk , Kuveyt finans, Bank Asya ve Türkiye Finans bankalarıdır.

Katılım bankacılığı toplanan fonlarla ticaret yapmak ve elde edilen gelirin yatırımcılara kar payı olarak dağıtmak üzerine kuruludur. Dayanak noktası ise şu ayettir:

Bakara 275: O ribayı yiyenler, şeytanın bir dokunuşla çarptığı kişinin kalkışından başka türlü kalkamazlar. Bu böyledir, çünkü onlar, "Alış-veriş de riba gibidir." demişlerdir. Oysa ki Allah, alış-verişi helal, ribayı haram kılmıştır. Kendisine Rabb'inden bir öğüt gelip de yaptığından vazgeçenin geçmişi kendisine, işi Allah'a kalmıştır. Yeniden ribaya dönene gelince, böyleleri ateşin dostlarıdır. Sürekli kalacaklardır orada.

Öncelik olarak katılım bankaları en nihayetinde birer bankadır. Yani yatırımcıların verdiği para sanal ortama aktarılır ve defalarca kez borç verilebilir. Katılım bankaları da diğer bankalar kısmi rezerv kuralına göre çalışır.Bütün işlemler elektronik ortamda gerçekleşir.Para aynı şekilde borçtan yaratılabilir.Banka kasasındaki paradan kat kat fazlasını borç olarak dağıtabilir.Şüphelenmeye başlamamızın ilk adımı budur.

Katılım bankalarının çalışma mekanizması ise az çok şöyledir:

Parası olan ve faiz yemek istemeyen aynı zamanda paralarını artırmak isteyen insanlar katılım bankasına gelir.Banka bu düşüncedeki 100 kişiden 1000 er lira alır ve onlara 1100 er lira vereceğini söyler.Böylece kasasında 100 bin lirası olur. Bahsi geçen ticaret ise şu şekildedir. 100 bin liralık bir ev alacak olan ancak parası olmayan bir insan faiz vermemek için bir katılım bankasına gidip 100 bin liralık borç ister.Banka ise adamın alacağı evi 100 bin liraya alır ve adama 120 bin liraya satar. Elde ettiği gelirin 110 binini anapara sahiplerine dağıtırken 10 bini kendine kalır.

Karşılaştırmak için normal bankaların nasıl çalıştığını hatırlayalım.

"100 kişiden 1000 er lira para alan banka daha sonra bu kişilere 1100 er lira vermeyi vaat eder. Kasasında 100 bin lira olur. Parası ve evi olmayan başka bir insansa ev almak için 100 bin lira bankadan borç alır ve banka daha sonra kendisine 120 bin lira vermesi şartıyla parayı bu insana verir. Kazandığı 120 bin liranın 110 bin lirasını başta sermayesini aldığı insanlara dağıtır ve 10 bin lira kendine kalır"

Aradaki faiz kelimesini 'kar payı' kelimesiyle değiştiğini parası olan insanın parasının emeksiz arttığını parası olmayan insanın hakkının yendiğini ve olması gerekenden daha fazla borçlandığını siz de fark etmişsinizdir.İki durumda da evin değeri 100 bin liradır. İki durumda da borç alan aynı miktarı öder. İşte bu ikinci şüphelenmemiz gereken nokta.

Bankaya para yatıran kişinin parası mutlak suretle artış gösterir.Buna  'bir çok kişinin parası bir havuzda toplanır ve edinilen kar yatırımcılara dağıtılır' açıklaması getirilmiştir. Dikkat etmeliyiz ki burada risk yoktur. Bankaya yatırdığınız parayı mutlak suretle fazlasıyla alırsınız.

İnanmayanlar için bir katılım bankasının sitesine girip 10000 TL yatırsam 1 sene sonra ne kadar para alırım diye hesaplattırdım ve sonuca kendiniz bakın.
Yatırılan Tutar:
Tutar Cinsi:
Vade:
HESAPLA

  • Hesap Adı: Klasik
  • Brüt Oran / Yıllık: %7.07
  • Net Oran / Yıllık: %6.22
  • Hesaba Dağıtılan Brüt Kar: 704.72 TL
  • Hesaba Dağıtılan Net Kar: 620.15 TL



Net kar:622,65 TL. Buyurun kendiniz de deneyin. 

Bir de normal bir bankaya girip 10000 TL yatırsam ne kadar faiz alırım diye baktım ve onun da sonucu şöyle


Girilen Tutar10.000,00
Faiz Oranı5,00
Gün365
Brüt Faiz500,00
Vergi Kesintisi50,00
Fon Payı0,00
Net Faiz450,00
Vade Sonu08.08.2014



Net faiz:450 TL. Bakabilirsiniz. 

Sonuç olarak iki bankaya da para yatırsanız ikisi de mutlak surette sizin paranızı artırıyor.Hatta katılım bankasında daha da iyi artıyor. Bu şüphelenmemiz gereken üçüncü nokta idi.

Peki ya borç adamın bu ticarete razı olması tüm bunları meşru yapar mı? Bir düşünelim.

Borç alan adamın evi de yok parası da. Ev almalı çünkü ihtiyacı var. Diğer bankadan alsa 100 bin liralık ev alacak katılım bankasından da alsa aynı evi alacak.İki bankaya da 120 bin lira ödeyecek. Diğer bankada faiz vermeyi kabul etti burada da kar payını. Çünkü bu adam muhtaç.Kabul etmek zorunda. Çünkü evi yok.Diğer bankada da faiz ödemeyi kendi rızasıyla kabul ediyor.Sonuçta tüm bu sistemin içinde kendi rızamızla duruyoruz. Kafamıza silah dayamıyorlar. Ancak bizi çaresiz bırakıyorlar. Paran yoksa bankadan borç çekersin. Borca ya faiz ödersin yada kar payı.Sonuçta kapitalist sistem de ana paranız yok ise her zaman mağdur durumdasınız.Riba ayetlerinin inme sebebi de tam olarak budur.

SORU:Katılım bankasının evi değerinden fazlaya satması doğru mudur?

Katılım bankaları diğer bankalar ile rekabet etmek için fon sağlayanlara yani para yatıranlara diğerleri kadar ekstra para vermelidir. Bu yüzden ürünleri diğer bankların aldıkları faiz kadar kar ile satmalılardır.Yani biz borç alacaksak finans yada katılım fark etmez banka bize iyi bir geçirecektir.Bize geçirmeli ki para yatıranlara fazladan para verebilsin.Onlar para yatırmalı ki bankalar bize geçirebilsin.

Hem konunun kavranması hem de katılım bankalarının nakit olarak borç verdiğini göstermek için bir finans bir de katılım bankasının sitelerine girip ikisinden de 2 taksitle ödemek üzere 10 bin lira ihtiyaç kredisi istedim.Çıkan sonuçlara bakın.

Bu normal bankadan.Bakınız.


Örnek Ödeme Tablosu
Taksit NoTaksitAnaparaFaizKKDFBSMVBakiye

15.094,704.968,70105,0015,755,255.031,30
25.094,705.031,3052,837,922,640,00








 








189,39 TL kitledi.


Bu da katılım bankasından. Buyursunlar efendim.




TLTaksit TutarıAnapara TutarıKar TutarıKKDF TutarıBSMV TutarıKalan Anapara Tutarı
15,103.744,965.74115.0017.255.755,034.26
25,103.745,034.2657.898.682.890.00
TOPLAM10,207.4810,000.00172.8925.938.64




207,48 TL kitledi.

Bu hesaplamaları Google'a yazıp ilk çıkan bankalara tıklayarak yaptım. Katılım bankalarını arasında rekabet var mıdır ya da birbirlerini yanlış yapmakla suçlarlar mı orasını bilmiyorum. Ancak birinin yaptığını öteki de kabul etmese herhalde Türkiye Katılım Bankaları Birliği  diye bir birlik kurulmazdı.

Burada amacım katılım bankalarına para yatırmayın kredi çekmeyin diğerlerini kullanın demek değil. Görmenizi istediğim hepsi aynı pisliğin laciverti olduğu.Elbette insan elinden geldiğince faizden kaçmalıdır ki bu bankalara giden insanların niyeti de budur. Belki de bankaların da niyeti budur kim bilir? Dediğim gibi kimsenin niyetini bilemeyiz bildiğimizi iddia etmek de haddimize değil.Ancak göstermek istediğim şey sizin paraya ihtiyacınız varsa sizden o paradan daha fazlasını bir şekilde çatır çatır alacaklarıdır.İster A bankası ister B bankası olsun adı ister katılım ister finans olsun bu bankalar zengini zengin fakiri fakir tutar.Bunlar sonuçta bankadır babalarının hayrına iş yapmazlar. Parası olanı memnun eder parası olmayana kitlerler.

Gelelim modern bankacılık sisteminin olmazsa olmazı kredi kartlarına.Bu 4 bankanın da bir çok kredi kartı var:
                                
                                                

                                              



                                                 

Ahanda bu da onların kar payı oranlarıdır.Bütün bankalarda olduğu gibi 2,12 oranlı ekstra ücret isterler kullanıcılardan.

Soru: Gittiniz ve bir katılım bankasından kredi kartı aldınız ve onunla 100 liralık market alışverişi yaptınız. Ay sonunda sizden 102,12 lira istediler. Madem bu banka faizsiz ise ve hiçbir malı değerinden fazlaya satmıyorsa ya da ekstra para almıyorsa  neden ay sonunda 100 lira ödemediniz? Bu kar payını neden verdiniz?

Fark ettiğiniz gibi bu kredi kartlarının hepsinde gecikmeye dayalı ceza oranları vardır. Madem ki bu kadar Müslümanız bu ayet bankalara ve en başta 'ben ticaret yapsam daha fazla kazanırdım' diyen adama gelsin:

BAKARA 280- Eğer o (borçlu), darlık içindeyse, kolaylığına kadar mühlet! Eğer biliyorsanız, sadaka olarak vermeniz, sizin için daha hayırlıdır.

İnsanların bankaya gitme amacı para biriktirmektir. Peki İslamda ihtiyaçtan fazlası için para biriktirmek var mıdır?

TEVBE 34- Ey müminler, birçok hahamlar ve rahipler insanların mallarını eğri yöntemlerle yerler ve halkı Allah'ın yolundan alıkoyarlar. Altın ve gümüşü biriktirip de bunları Allah yolunda harcamayanları acıklı bir azapla müjdele!

TEVBE 35- O gün biriktirdikleri altın ve gümüşler cehennem ateşinde kızdırılır ve onlarla alınları, yan tarafları ve sırtları dağlanır; kendilerine "Bunlar biriktirdiğiniz altın ve gümüşlerdir şimdi biriktirdiklerinizin azabını tadın bakalım" denir.

Gördük ki İslam dini din sınıfı gibi ayrıcalıklı sınıflara karşı iken aynı zamanda ihtiyaç dışı birikimlere de karşıdır.Yani bu dinde değil bankaya para yatırayım da daha fazlasını alayıma kılıf uydurmak para biriktirmek gibi bir lüks bile yoktur.İhtiyaç dışı bir birikimin yasak olduğu bir dinde bankaların bu şekilde varlığını tartışmak oldukça ironik bir durum.Sabahtan beri boşa konuştum lan.

Dikkatimi çeken şeylerden biri de bu kartların kendi sitelerinde yazan bilgiye göre kartlarla alkollü içki alınamaz. Bak bu da enteresan bir şey çünkü içkini yasak olduğu aynı ayette der ki:

BAKARA 219.Sana uyuşturucuyu/şarabı ve kumarı sorarlar.De ki: "Bu ikisinde büyük bir günah vardır; insanlar için çıkarlar da vardır.Ama onların kötülüğü yararlarından çok daha büyüktür."Ve sana neyi infak edeceklerini de soruyorlar.De ki: "Helal kazancınızın size ve bakmakla yükümlü olduklarınıza yeterli olanından artanını verin."İşte Allah, ayetleri size böyle açılar ki, derin derin düşünebilesiniz,

İşte geldik zurnanın zırt dediği ve hemen her Müslümanın adını duyduğunda öksürmeye başladığı 'Ya bir işim çıktı benim' dediği konuya: İnfak.(Merak edenler için infak ayetleri)

Ayette de açıkça gördüğünüz gibi infak kişinin ihtiyacından artanı ihtiyaç sahiplerine verme yükümlülüğüdür. İhtiyacın ne olduğu konusu ise gene dinin mensuplarına bırakılmıştır.Din bir vicdan meselesidir.

Olması gereken sistem nedir neler yapmalıyız? Aynı kitapta bu da anlatılıyor.Daha sonraki yazılarda infak ve olması gereken ekonomik isteme değineceğiz.

Bilmemiz gereken tek şey yanlış bir sistem içinde doğru cevabın olmadığı sadece daha az yanlışın olduğudur. İçinde banka geçen bir kurum İslama uygun olabilir mi? Artık seçim sizin.

BAKARA 79.Yazıklar olsun ki o kişilere ki, Kitap’ı kendi elleriyle yazarlar da sonra onunla basit bir karşılık satın alsınlar diye, "işte bu, Allah katındadır" derler.Vay haline onların, ellerinin yazdıkları yüzünden!Vay haline onların, kazanıp durdukları yüzünden!

TEVBE 9.Allah’ın ayetlerini basit bir ücret karşılığı sattılar da Allah’ın yolundan alıkoydular. Gerçekten ne fena şeydir onların yapmakta oldukları.

Son olarak Aysa Finans açılışından bir resim:

                       



Yorum yapmayacağım hacı. Anladınız siz.