ABD- Meksika savaşında yalnızca 1 kişi öldü. Yanlış
duymadınız. Böyle büyük bir olayın tek can kaybıyla sonuçlanması dünyada büyük
bir sevinç yarattı. Ölen askerin ismi ise Alex Rodriguez’di.
Alex Rodriguez Meksikalıydı.27 yaşındaydı.Babası marangozdu.
Xalapa yakınlarında bir çiftlikte 4 kız çocuğu, hamile eşi Martha ve hasta
annesi ile yaşıyordu. Geçimini birkaç büyük baş hayvanı ve küçük arazisinde
yetiştirdiği ürünleri Xapala’da satarak sağlıyordu. Alex öldükten sonra karısı
küçük bir oğlan çocuğu dünyaya getirdi. Alex hep bir erkek çocuk istemişti. Annesi
çocuğa çok sevdiği eşinin ismini koydu.Alex.
Tarlaların işlenmesi gerekiyordu. Ama en büyüğü 7 yaşında
olan kızlar hasta bir anne ve yeni doğum yapmış bir kadın ile bu imkansızdı. O
sene tarla işlenemedi. Alex’in ailesi aç kaldı. Yaşlı annesi 6 ay sonra bakımsızlıktan
öldü.
Alex’in en büyük 2 kızı ise evin gelirini sağlamak için gece
gündüz çalışıyorlardı.Kaldıramayacakları bir yükün altında kalan çocuklar
babaları öleli daha 1 sene geçmişti ki hastalanmışlar ve yatağa düşmüşlerdi.
Annelerinin ilaç alacak parası yoktu. Devlete baş vurdu. Sonuçta kocası bu
devlet için can vermişti. Ne yazık ki Alex in her hangi bir sosyal güvenlik
kurumu kaydı yoktu. Devletin yardım edemeyeceğini bu durumda bir çok insanın
olduğunu söyledi. 2 kız birkaç ay sonra öldü.
Alex’in eşi bütün bu yıkımı kaldırmaya çalışıyordu. Çiftliği
yok pahasına sattı ve New Mexico’daki uzaktan akrabaları olan Tiago’nun yanına
yerleşmeye karar verdi. Markette bir iş buldu. Belki bu şekilde çocuklarına
bakabilirdi. Ancak böyle olmadı. Kadın
tüm gün çalışıyor elindeki tüm parayı bu adama veriyor üstüne üstlük
tacizlerini de görmezden geliyordu. Adam
gene içkili olduğu bir gün Martha’ya tecavüz etmeye kalktı. Kadın en
yakında bulduğu bir vazo ile adamın kafasına vurdu. Tiago kafası kanlar içinde
yerde kalmıştı.Martha 3 çocuğunu alıp
evden kaçtı. Kim bilir belki de adamın oracıkta öldüğünü düşünmüştü. Tecavüze
uğradığı bir evde daha fazla kalamazdı. Sonuç olarak 3 çocuğu ile beraber sokakta kalmıştı.
Aradan yıllar geçti. Martha bir genel evde çalışmaya
başlamış çocuklarını ise bir müddet bu durumdan habersiz büyütmüştü. Aradan geçen
yıllar Alex’in 2 kızını da annesi gibi fahişe yapmıştı.Oğlu ise küçük yaşta
onlardan ayrılarak uyuşturucu kartellerinin kuryesi olmuştu.
Alex’in oğlu bir tavan arasında uyuşturucu için çıkan bir
çatışmada öldü. 27 yaşındaydı. Babasıyla aynı isme sahipti. Babasının öldüğü
yaştaydı. Babası bir kahraman gibi savaşarak ölmüştü. O bir çete savaşında
ölmüştü. Babası şerefli bir şekilde vatanı için savaşarak ölmüştü. Kendisi ise bok
yolunda bir köpek gibi ölmüştü.
Sahi, Alex Rodriguez ne için ölmüştü?
Amerikalı petrol şirketinin Meksika’daki petrollere sahip
olmak istemesi için mi? Ya savaşın silah, demir-çelik, otomotiv gibi bir çok
sektörü harekete geçirmesi için? Tabi ki de hayır. Bunlar tamamen komplo
teorisyenlerinin uydurduğu palavralardır. Hepinizin bildiği gibi ABD sahil
güvenlik botu Meksika karasularına izinsiz girmiş, Meksika’da haklı olarak botu
batırmıştı. Alex Rodriguez ülkesinin onurunu korumak için kahramanca savaşmış
ve ölmüştü. Hem Meksika hükümeti Alex’e bir onur madalyası bile takmıştı.Onun
ölümü barışı getirmiş şimdi ise ABD ve Meksika birer ortak konumuna gelmişti. Bahsi
geçen petrol şirketi ise savaştan sonra milyar dolarlık bir anlaşma
imzalamıştı.Petrol şirketinin sahibi Arthur Viktoria öldüğünde 27 yaşındaki
oğlu Maximilian’a devasa bir servet bırakmıştı.
Evet ABD-Meksika savaşında yalnızca bir kişi ölmüştü o da
Alex Rodriguez’di. Ben bu savaşı da Alex’i de uydurdum elbette. Ama dünyada
gerçekten de savaşlar oluyor biliyor musunuz? Hem de sadece 1 kişi değil
milyonlarcası ölüyor. İnsanın aklı almıyor. Sadece kusası geliyor.Ateş düştüğü
yeri yakıyor.İşte o zaman bir eksik bir fazla çok fark ediyor.
İkinci Dünya Savaşında 50 milyon insan öldü. Hiçbirinin
hayatı Alex’inkinden değersiz değildi. Irak’ta 2 milyondan fazla insan öldü.
Hiçbirinin ailesinin hikayesi Alex’in ailesinin hikayesinden daha az acıklı
değildi. Vietnam’da 1,5 milyon insan öldü. Hiçbirinin arkasından ağlayanı
Alex’ten az değildi. Bu savaşlarda ölenlerin hepsi ezilenlerdi ve hepsi ezenler
için savaştı. Ölümleri ne özeldi ne de kutsal. Kabul etmek zor, kabul etmek
üzücü belki ama hepsi boku bokunaydı. Ölenlerin hepsinin babası Alex’in ki gibi
idi. Hiç birinin babası Maximilian’ınki gibi milyarder değildi.Yoksa o savaşta
ne işleri olurdu ki?
Arthur Viktoria her gece yatağına rahat gitti. Güzel rüyalar
gördü. Hayatın en iyisini yaşadı ve oğlu Maximilian’a da yaşattı ve öldü.Para
insanı ölümsüz yapmıyor.Gerçekten milyarderler de ölüyor. Ama inanın bana
hiçbiri bir Alex değil.